بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَسَتُبْصِرُ وَيُبْصِرُونَ ٥

Yakında göreceksin ve görecekler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

بِأَييِّكُمُ ٱلْمَفْتُونُ ٦

Hanginizde imiş o fitne, o cünun?

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعْلَمُ بِٱلْمُهْتَدِينَ ٧

Şüphesiz Rabbındır en bilen yolundan sapını, yine odur en bilen hidayete irenleri.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَا تُطِعِ ٱلْمُكَذِّبِينَ ٨

O halde tanıma o yalan diyenleri.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَدُّواْ لَوْ تُدْهِنُ فَيُدْهِنُونَ ٩

Arzu ettiler ki müdahene etsen, o vakit müdahene edeceklerdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَا تُطِعْ كُلَّ حَلَّافٍ مَّهِينٍ ١٠

Ve tanıma şunların hiç birini: çok yemin edici, değersiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

هَمَّازٍ مَّشَّآءٍۭ بِنَمِيمٍ ١١

Gammaz koğuculukla gezer.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَّنَّاعٍ لِّلْخَيْرِ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ ١٢

Hayır engeli, mütecâviz vebâl yüklü.

– Elmalılı Hamdi Yazır

عُتُلٍّۭ بَعْدَ ذَٰلِكَ زَنِيمٍ ١٣

Zobu, sonrada dakma (zenîm).

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَن كَانَ ذَا مَالٍ وَبَنِينَ ١٤

Mal sahibi olmuş ve oğulları var diye.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلْأَوَّلِينَ ١٥

Karşısında âyetlerimiz okunurken "eskilerin masalları" dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu